Rengin Kılıç / Psikolojik Danışman
Sevgili Anne-Babalar;
Çocuklarımız yorucu, koşuşturmalı, yarısından fazlası maskeli ve mesafeli bir eğitim öğretim yılının sonuna gelip yaz tatiline girmiş bulunuyor. Çağımız hız ve biraz da şüphe çağı olduğundan artık bizim çocukluğumuzun güvenli, özgür ruhlu, top koşturmalı sokakları yerine yapılandırılmış aktiviteler, çocukların vaktini biz anne babaların programıyla uyumlu hale getirmeye yardım edecek planlamalar var.
Yeni nesil ebeveynlerin çabası takdire şayan. Neden mi? Çünkü yeni nesil ebeveynlik çoğunlukla, çocuğun duygusal dünyasında yolunda gitmeyen bir sorun gözettiğinde bir uzmana başvurma cesaretini göstermeyi, evladı için en iyisini oldurmaya çalışmayı, aktiviteler ve kurslar araştırmayı, hele hele iki ebeveyn de çalışıyorsa yaz tatilinde çocuğu için güvenli bir merkez aramayı yahut büyükanne-büyükbaba desteğini organize etmeyi kapsıyor. Bu yolculukta siz anne babaların yoluna kolaylık ve şansın da eklenmesini içtenlikle diliyorum. Ancak her dönem, kendine özgü birtakım sorunları da doğuruyor. İçinde bulunduğumuz dönemde de biz yetişkinler çocuklar adına planlamalar ve ‘’hadi’’lemeler ile yaşam akışına uyumlanırken, çocukların kendi zaman yönetimlerinin ipini ele almalarını engellemiş olabiliyoruz. Bu durum ilerde, anne babalarından sağlıklı şekilde ayrışıp kendi hayatlarının direksiyonuna geçmesini engelleyebilir. İş yetiştirme yahut bir sınava çalışma gibi zaman yönetiminin kritik olduğu konularda paniklemelerine veya umursamazca sorumluluğu reddemelerine sebep olabilir.
Ağaç yaşken eğilir diyor ve çocuklarımızın zaman yönetimi becerisini geliştirmek için bu yaz tatilini nasıl fırsata çevireceğimize dair önerilerde bulunmak istiyorum.
- Çocuğunuz yaz tatili ödevlerini yaparken evdeki ders ortamını düzenlemeli ve organize olma sorumluluğunu almalıdır. Önleyici davranarak en baştan alarm gibi yöntemlerle ilerlemesini kararlaştırdığınız toplantılar yapabilirsiniz.
- Yetişkinin sık hatırlatmaları ve sabırsız tutumu çoğunlukla olumsuz etki eder. Bir işi yapma anında değil, öncesinde hatırlatmada bulunabilirsiniz. Örneğin dizi izleyen çocuğumuza ‘ yarım saat sonra yemeye oturacağız yeni bir bölüm açma, seni bekleyeceğiz ‘ denilebilir.
- Çocuğumuz yine de organize olamıyorsa sık sık ‘’hadi’’ demek, uzun konuşmalar yapmak işe yaramayacaktır, o anda ilgilendiği şeyi elinden nazikçe almak ve ‘’evimizde kimse kimseyi bekletmez, bu bizim değerimizdir’’ gibi bir açıklama yapmak yeterli olacaktır.
- Büyük bir takvim ve saatten yardım almak çok iyi bir uygulama olacaktır. Çocuğunuzun gününü, haftasını hatta ayı planlaması ve bu planlamadan takibini yapması hem zihin geliştirici hem de zaman yönetimi becerisini arttırıcı uygulamalardandır.
- Kum saatini sık sık kullanabilirsiniz; ‘’odanı şu 15 dakikalık kum saati bitene kadar topla bakalım’’ gibi yönergeler eğlenmenize de katkı sağlayacaktır.
Zaman yönetimi becerisine sahip olmak büyümek demektir ve bugünün çocukları yarın da çocuk kalmasınlar, yıllar geçerken duygusal olarak da olgunlaşsınlar.
Tüm anne ve babalara, çocuk yetiştiren tüm okuyucularımıza sevgilerimizle...